Mini Gastrik Bypass , Mini Gastrik By-pass , Gastrik Bypass , Gastrik By-pass

admin avatarı

Obezitenin Tedavisinde Gastrik By-Pass ve Mini Gastrik By-Pass

Obezitenin tedavisinde en sık kullanılan uygulamalardan ikisi de Gastrik By-pass ve Mini Gastrik By-pass uygulamalarıdır.

Gastrik By-Pass Uygulaması

Gastrik By-pass, bir diğer adıyla Roux-en-Y yöntemi ile mide küçük bir keseye dönüştürülüp, ince bağırsaklara dikilir. Bu kilo verme cerrahisindeki amaç, hem tüketilecek gıda hem de emilen yağ ve kalori miktarını azaltmaktır. Diyet ve egzersize rağmen kilo veremeyen, sağlık sorunları yaşayan fazla kilolu ve obez hastalara önerilir.

Vücut Kitle İndeksiniz (BMI) 40 veya daha yüksekse,

VKİ’niz 35-40 arasında ve tip 2 diyabet, yüksek tansiyon veya şiddetli uyku apnesi gibi kiloyla ilişkili bir sağlık sorununuz varsa, Gastrik Bypass için aday olabilirsiniz.

Obezite hekiminiz, kapsamlı bir tarama sürecinin ardından bu ameliyata uygun olup, olmadığınıza karar verir.

Gastrik By-pass ile kiloya bağlı sağlık sorunları riskinizi azaltmanız mümkündür. Bu problemler arasında şunlar yer alır:

– Gastroözofageal reflü

– Kalp hastalıkları

– Yüksek tansiyon

– Yüksek kolesterol

– Uyku apnesi

– Tip 2 diyabet

– İnme

– Kısırlık

Gastrik By-pass, hastanede yatış gerektiren bir uygulamadır. Hastanede kalma süresi 3-5 gün arasında değişir. Cerrahi, laparoskopik (kapalı) olarak gerçekleştirilir. Genel anestezi altındaki hastanın karnında açılan küçük kesilerden mideye ulaşılır. Midenin üst kısmı alınır, kalan bölüm ise dikilerek, bir kese haline getirilir. Organ, bir ceviz büyüklüğündedir. Daha sonra cerrahınız ince bağırsağı keser ve bir kısmını doğrudan kesenin üzerine diker. Bu müdahale ile artık daha az gıda tüketirsiniz. Besinler, önce bu keseye ardından ince bağırsağa geçer. Gıdalar onikiparmak bağırsağına uğramadığı için büyük bir kısmı emilmeden dışarı atılır. Yağ olarak depolanmaz ve kilo kaybı gerçekleşir.

Mini Gastrik By-Pass Uygulaması

Tek anastomozlu gastrik bypass olarak da bilinen Mini Gastrik By-pass, tüp mide ameliyatının bazı özelliklerini ve standart bir Gastrik By-pass’ı birleştiren bir prosedürdür. Uzun bir mide poşu oluşturulur. Daha sonrasında oluşturulan mide poşu ince barsak parçası ile birleştirilir.


Mini Gastrik By-pass cerrahisi obezite cerrahisinde en sık yapılan ameliyatlardan biridir. Bu operasyonun asıl amacı, aşırı kilo nedeniyle diyabet (tip 2 diyabet), yüksek kolesterol ve yüksek tansiyon gibi hastalıkların tedavisidir. Daha önce gastrik band (mide kelepçesi) veya tüp mide ameliyatı geçirmiş ancak kilo kaybı başarısız olan hastalarda da uygulanabilir.

Mini Gastrik Bypass cerrahisi için uygunluk kriterleri, Roux-en-Y Gastrik By-pass ile aynıdır. Metabolik sendromu mevcut ve 35’in üzerinde VKİ’ye sahip hastalar Mini Gastrik By-pass ameliyatına uygundur.

Kliniğimizde kilo vermek ve metabolik bozuklukları kontrol etmek için öncelikle tüp mide (Sleeve Gastrektomi) operasyonu önerilmekle birlikte diyabeti, insülin ve kilo kaybı ile tedavi edilemeyen hastalarda mini Gastrik by-pass tercih edilmektedir.

Mini Gastrik By-Pass Uygulamasının Gastrik By-Pass Uygulamasından Farkı Nedir?

Tıpkı Roux-en-Y Gastrik By-pass operasyonunda olduğu gibi mide ikiye ayrılmaktadır. Gastrik By-pass ile farkı ise bağırsağın bölünmeden mideye bağlanıyor olmasıdır. Böylelikle Mini Gastrik By-pass operasyonunda toplamda bir bağlantı daha az yapılmış olmaktadır.

Emilimin azalmasını sağlayan ise, Mini Gastrik By-pass operasyonunda Roux-en-Y Gastrik By-pass operasyonuna göre daha uzun bir bağırsak bölümünün by-pass edilmesidir.

Gastrik By-Pass Uygulamalarının Avantajları Nelerdir?

Uygulamalar laparoskopik yöntemle yapılır. Bu şekilde yaralar çabuk iyileşir ve hasta çok kısa sürede hastaneden taburcu edilebilir. Ameliyat süreleri kısadır. Gıda alımını etkili bir şekilde azaltır. İstenilen ağırlığa ulaşmada ve tip II diyabet tedavisinde etkili bir yöntemlerdir.

Ne Kadar Kilo Verebilirsiniz?

İki yöntemle de uzun süreli kilo kaybı sağlanabilir. Kaybettiğiniz kilo miktarı, ameliyat türünüze ve yaşam tarzı alışkanlıklarınızdaki değişikliğe bağlıdır. İki yıl içinde fazla kilonuzun yüzde 60’ını, hatta daha fazlasını kaybetmeniz mümkün olabilir.

Ameliyat Sonrası Diyet Planı

Diyet planı birkaç aşamadan oluşur. Her aşamanın ne kadar süreceği ve neler tüketebileceğiniz doktorunuz tarafından belirlenir. Porsiyon kontrolü sağlanarak, yaşamınızın geri kalanında nasıl besleneceğiniz hakkında bilgi verilir.

İlk birkaç gün, tek seferde sadece birkaç yudum berrak sıvı içebilirsiniz. Bu, midenizin yiyeceklerle gerilmeden iyileşmesine yardımcı olur.

Doktorunuz hazır olduğunuza karar verdiğinde ikinci aşamaya geçebilirsiniz. Birçok yiyeceği mikserde püre haline getirip, tüketebilirsiniz.

Baharatlar rahatsız edebilir, bu yüzden tamamen kaçının. Çilek veya kivi gibi çok fazla tohum içeren meyvelerden uzak durun. Ayrıca brokoli ve karnabahar gibi sıvılaştırılmayacak kadar lifli yiyecekleri tüketmeyin.

Birkaç hafta sonra diyetinize yumuşak, çiğnenmesi kolay yiyecekler eklenecek.

Diyetin dördüncü aşaması, katı gıdanın yeniden tüketilmesini içerir. Ameliyattan yaklaşık iki ay sonra başlar. Besinleri küçük parçalara bölmeniz veya doğramanız gerekir. Büyük miktarda gıda, tıkanmaya neden olabilir. Tıkanıklık ağrı, bulantı ve kusmaya yol açabilir.

Vitamin ve mineral takviyesi önemlidir.

www.profdreminersoy.com

Tagged in :

admin avatarı

More Articles & Posts